İnsanın bir ruhu olduğu fikri oluşmadan önce bedensel hastalıklar dışında hiçbir durumu tedavi etme yoluna gitmemiş insanlar. Hatta o kadar ki anlaşılmayan hastalıklar üzerine kafa yoramayan bu şarlatanlar herkesi cadı diye yaftalayarak katledilmelerine sebep olmuş. Bir kaç bilim insanı bunu dile getirmiş olsa da ciddiye alınmamış ve yitip gitmiş fikirler. Taki dinler gelip insanların içinde bir ruh olduğu fikrine çoğunluğu ikna edene kadar. Her dönem olduğu gibi bilimin söylemleri dinin söylemleri kadar etkili olamamış. Muhtemelen insanların anlam veremediklerini yok sayma reflekslerinden ötürü. Uzunca bir süredir ruh üzerine yapılan çalışmaların ardından doğan psikoloji bilimi tüm insanlık için bir çıkış yolu olmuş sonunda. Sorun şu ki kendini bir tıp bilimi olarak kabul ettiren psikoloji, sadece tedavi amaçlı kalıplaşmış bir teknik olarak kalmış. Aslında tüm hayatımızı oluşturan beyin (biz) ve gerçeklik (dışımızdakiler) olgularının anlaşılması için büyük bir anahtar olmasına rağmen, gereken değeri görememiş. Öyleki günümüzde psikologlarla deliler arasında insanların kafasında doğrudan bir bağlantı var. Deli doktoru olarak görülen psikologlar, aslında gidilmemesi gereken ve üzerine konuşulması can sıkıcı bir tabu haline dönüşmüş durumda. Benimde üzerinde durmak istediğim konu zihnin işleyişi ve ruha etkisidir. Varsayım ise gerçekliğin insan zihninden başka bir şey olmayışıdır. Yazının sonuç kısmını buraya yazarak aslında nereye varmak istediğimi anlayıp yazıyı bu fikir çerçevesinde okursanız daha anlamlı olacağına inanıyorum. Gerçeklik bizim yarattığımız bir tasarımsa eğer neden istediğimiz mutluluğa kavuşamayalım?
Akıl ve Zeka üzerine
Nitelikli hırsızlık zeka gerektirir ama aklı olan hırsızlık yapmaz.
Ben ve Sen
Ben sen olmuşum
Sen ise ben
Benimsin
Bendesin
Bensin
Seninim
Sendeyim
Senim
Sen, ben birlikte biz değiliz
Ben ve sen tekiz
Farklı bedende aynı ruhuz
Biriz…
Yalnızlık sükûta gebe…
Dipsiz kuyularda yalnızım
Sesim avaz avaz sükûta gebe
Kalpler sağır, diller lâl
Beklemek düşer payıma
Bir umut bir de hasretle…
Dizinde ben olmak…
Ruhumun çekildiğini hissediyorum,
Senden ayrı kalışımın her saniyesinde.
O kadar zorki yaşamak.
Bir ufak ben olmak vardı şimdi dizinde.
Belki bir ömür belki sonsuzluk.
Sevmek seni
Sadece sevmek
Yaşamın tek amacı
Sana bir ömür vermek.
Günah Paradoksu
Dağlar, taşlar, hayvanlar kadar aklımız yoktu kabul ettik en büyük yükü. Ve düştük ana rahmine başımıza geleceklerden habersiz.
Hayatın Anlamı Üzerine
Yıllar sonra dönüp baktığımda ardıma,
Görmek istediğim hiçbir şey olmasın.
Hepsini yanımda görmek ve onlarla birlikte olmak istiyorum.
Adı Aşk
İnsan ömrünün üçte biri uykuda geçiyormuş.
Bunu ilk duyduğunda pek ciddiye almıyorsun belki.
Hayat Ağacı
Kendi çölümde bir su damlasıydın bana.
Beni toprağa var gücünle yapıştırdın.
Ve hayat bulmamı sağladın.
Anneler Günü
Sanki en başa dönmüş gibiyim,
İlk havanın ciğerleri nasıl yaktığını unutmuşum.
Ve bedenime vurulan şamarların acısı, hala yakmakta canımı.
Oysa ne güzeldi dışardaki kötülüklerden koruyan bir meleğin varlığı.