Varlığın mahiyeti üzerine.

Talebe ve Muallim arasında geçen bir konuşma…

M. Söyle bakalım bir çocukta büyüklerin hoşuna giden şey nedir?
T. Bunda bilmeyecek ne var hocam tabii ki küçük olması.
M. Tamam o zaman sana bir soru. 30 yaşında ama bebek boyutunda bir cüce düşün. Onu alıp kucağına sevebilir misin.
T. Hayır hocam. Bu biraz saçma olurdu.
M. O zaman çocukları sevmemizin küçüklüğüyle bir alakası yok diyebilir miyiz.
T. Evet hocam haklısınız.
M. Başka neler olabilir?
T. Acizliği hocam. Mesela paytak paytak yürüyüp, yarım yamalak konuşması.
M. Peki biraz önce ki cüceyi tekrar düşün ve bu özellikleri ona bahşet. Şimdi tatlı oldu mu?
T. Sanırım yine olmadı hocam.
M. Başka fikrin var mı peki?
T. Şu otuz yaşı sorun yaratıyor olabilir hocam. Belkide çocuğun yaşı onu sevimli kılıyordur.
M. Tamam şimdi başka bir şekilde düşünelim. Henüz yeni doğmuş ama normal bir insan boyutunda bir bebek düşünelim şimdi sana sevimli geldi mi?
T. Hayır hocam yaş tek başına olmadı sanırım. Görünüşte olması gerekiyor anladığım kadarıyla.
M. O zaman diyebilir miyiz? Bu özellikler tek başlarına hiçbir anlam ifade etmiyor.
T. Bu durumda haklısınız hocam etmiyor.
T. Peki sizce nedir hocam?
M. Bana kalırsa çocuğu sevimli kılan bütün bu özelliklerin onda toplanmış olması. Bu özellikler tek başlarına bir şey ifade etmezler ama bir arada çok sevimli bir yaratık meydana getirirler.

2 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir